‘Solcuyum’ demek ne kadar ağırdır Türkiye’de ... Solcu olmak demek ...
Milliyetçi liderler amerika'da kontrgerilla eğitimi alırken, türkiye'den altıncı filo'yu kovmak ve amerikan askerilerini dolmabahçe'den denize dökmektir.
Parti binaları taşlanırken ve saldırıya uğrarlarken 155'i arayıp yardım istediklerinde; polislerin gelip parti yetkililerini gözaltına almasıdır.
16 mart 1978'de istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'nde polislerin eline tutuşturduğu bir ülkücü teröristin üzerine bomba atmasıdır.
12 eylül mahkemelerinde ibrahim çiftçilerin idam kararları askeri yargıtay tarafından bozulurken - susurluk komisyonunun 1980 öncesi abdullah çatlı'yı devlet kullanıyordu itirafını yaparken; hala mahpusluktan kalma işkence izleriyle dolaşmaktır.
2 temmuz 1993'te madımak'ta yakılmaktır.
Maraş'ta katledilmektir.
2008 yılında dtcf'de yemekhanede yemek yerken kafasına satır yemektir.
Ağzını her açtığında pkk'lı ilan edilmektir, yaftalanmaktır.
Tüm inançlara eşit mesafede yaklaşıp, islam düşmanı ilan edilmektir.
Yunanistan'da 16 yaşında bir çocuk polis tarafından öldürüldüğünde sesini çıkarıp, haykırmaktır.
Motosiklet ehliyeti olmadığı için motosikletle kaçan çocuğun kafasına kurşun sıkan polise "katil" diye haykırabilmektir.
Birileri trabzon emniyet müdürlüğü'nde terörist ogün samast'la türk bayrağı altında fotoğraf çektirirken, faşizme inat kardeşimsin hrant diye bağırabilmektir.
Solcu olmak böyle bir şeydir... Zor iştir...
Hainsinizdir milliyetçilerin karşısında, Laiksinizdir şeriatçıların karşısında, "Sağ duyu" dışında sağa yanaşmazsınız ama genede sevmez sizi kimse ...
Devrimciyim ve solcuyum demeden önce o gün gazeteye bakmak şarttır. Solcu laikler bir densizlik etmiş olabilirler. Darbe yapılıyor olabilir bir yerlerde. Devrimciyim diyenler Mossad(emperyalist kamplar…vs) kamplarında eğitim görüp patlamaya hazır bomba olabilirler. Ve en önemlisi, bir işaret parmağı seni avlayabilir sorulara gark olmuşken. Bölücü olabilirsin durduk yere. Pastayı bile bölemezken doğru düzgün, içinde edebiyat olmayan kirli bir örgüt kendine ‘sol örgüt’ dediği için atıverirler seni sepete senden habersiz. Faşist olabilirsin durduk yere. İnsanların gözlerinden başka ayrı gayrı seçmezken, devrile devrile seçilen halkın partisi milliyetçi oldu diye.
Sağda havalar nasıl hiç bilemeyeceğim. Ama solda olmak yorucu onu biliyorum.
Havada kavram karmaşası dedikleri kurumuş yapraklar. Baharın ortasında yeşermesi gereken umutlar yerine, uçuşuyor kuru kuru...
Karanlığın efendileri bizi rahat bırakın. Dış veya iç herhangi bir mihraktan olabilirsiniz. Gidin ya da vazgeçin. Beyaz olan ne varsa ağrıyor sol yanımda. Ben karşı tarafa geçemem. Siz bu tarafı temiz bırakın ...
Milliyetçi liderler amerika'da kontrgerilla eğitimi alırken, türkiye'den altıncı filo'yu kovmak ve amerikan askerilerini dolmabahçe'den denize dökmektir.
Parti binaları taşlanırken ve saldırıya uğrarlarken 155'i arayıp yardım istediklerinde; polislerin gelip parti yetkililerini gözaltına almasıdır.
16 mart 1978'de istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'nde polislerin eline tutuşturduğu bir ülkücü teröristin üzerine bomba atmasıdır.
12 eylül mahkemelerinde ibrahim çiftçilerin idam kararları askeri yargıtay tarafından bozulurken - susurluk komisyonunun 1980 öncesi abdullah çatlı'yı devlet kullanıyordu itirafını yaparken; hala mahpusluktan kalma işkence izleriyle dolaşmaktır.
2 temmuz 1993'te madımak'ta yakılmaktır.
Maraş'ta katledilmektir.
2008 yılında dtcf'de yemekhanede yemek yerken kafasına satır yemektir.
Ağzını her açtığında pkk'lı ilan edilmektir, yaftalanmaktır.
Tüm inançlara eşit mesafede yaklaşıp, islam düşmanı ilan edilmektir.
Yunanistan'da 16 yaşında bir çocuk polis tarafından öldürüldüğünde sesini çıkarıp, haykırmaktır.
Motosiklet ehliyeti olmadığı için motosikletle kaçan çocuğun kafasına kurşun sıkan polise "katil" diye haykırabilmektir.
Birileri trabzon emniyet müdürlüğü'nde terörist ogün samast'la türk bayrağı altında fotoğraf çektirirken, faşizme inat kardeşimsin hrant diye bağırabilmektir.
Solcu olmak böyle bir şeydir... Zor iştir...
Hainsinizdir milliyetçilerin karşısında, Laiksinizdir şeriatçıların karşısında, "Sağ duyu" dışında sağa yanaşmazsınız ama genede sevmez sizi kimse ...
Devrimciyim ve solcuyum demeden önce o gün gazeteye bakmak şarttır. Solcu laikler bir densizlik etmiş olabilirler. Darbe yapılıyor olabilir bir yerlerde. Devrimciyim diyenler Mossad(emperyalist kamplar…vs) kamplarında eğitim görüp patlamaya hazır bomba olabilirler. Ve en önemlisi, bir işaret parmağı seni avlayabilir sorulara gark olmuşken. Bölücü olabilirsin durduk yere. Pastayı bile bölemezken doğru düzgün, içinde edebiyat olmayan kirli bir örgüt kendine ‘sol örgüt’ dediği için atıverirler seni sepete senden habersiz. Faşist olabilirsin durduk yere. İnsanların gözlerinden başka ayrı gayrı seçmezken, devrile devrile seçilen halkın partisi milliyetçi oldu diye.
Sağda havalar nasıl hiç bilemeyeceğim. Ama solda olmak yorucu onu biliyorum.
Havada kavram karmaşası dedikleri kurumuş yapraklar. Baharın ortasında yeşermesi gereken umutlar yerine, uçuşuyor kuru kuru...
Karanlığın efendileri bizi rahat bırakın. Dış veya iç herhangi bir mihraktan olabilirsiniz. Gidin ya da vazgeçin. Beyaz olan ne varsa ağrıyor sol yanımda. Ben karşı tarafa geçemem. Siz bu tarafı temiz bırakın ...